Günün Haberleri   |   Giriş sayfam yap   |   Favorilere ekle   |   Künye   |   İletişim   |   Sitene haber ekle


 
DOLAR
34,4244
EURO
36,3775
IMKB
9.475,000
ALTIN
2.836,790
 
Hava Durumu ANKARA
19 / 28 C°
Değiştir
 
     
 
Medya Spot Google
 
 
 Ana Sayfa  Gündem   Ekonomi   Dünya   Yaşam   Medya   Spor   Magazin   Polis Adliye 
 
“MAKRO İHTİYATİ TEDBİR”İ NEREDEN BULDU, ÇIKARDI!
 Ercan Deva 20 Nisan 2012 Cuma  

Önce Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı, ekonomideki gelişmeleri değerlendirirken, “Makro İhtiyati Tedbirler” diye bir ifade kullandı. Daha sonra hem Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, hem de Başbakan Yardımcısı Ali Babacan “Makro İhtiyati Tedbirler” diyerek ekonomiye bir dizi tartışmaya yol açabilecek bir tanım getirdiler.
 
Öyle ya, Makro ifadesi ekonomide “büyüklük” tanımını simgeler. Mikro ise küçük ekonomik kararları tanımlar. Ancak, Makro İhtiyati Tedbir, yani kısaca MİT deyişiyle neyin amaçlandığı henüz netlik kazanmadı. “İhtiyat” sözünün Türkçe karşılığı “Sakınma” ve “Yedek” anlamına geliyor. İhtiyati ise “Ne olur ne olmaz diye yapılan” ya da “Sakınmalık” demek.
 
İster istemez insanın aklına farklı sorular geliyor. Türkiye, komşusu Suriye ile bir savaşın eşiğine gelmiş olabilir mi? PKK terör örgütü ile mücadelede yapılan harcamalar bütçe kaynaklarını zorluyor mu? Giderek büyüyen iç ve dış borçlar yeni kaynak arayışını kaçınılmaz hale mi getiriyor? Bankacılık kesiminde işlerin iyi gitmediğini gösteren işaretler mi var?
 
Başbakan Yardımcısı Babacan’ın belirttiğine göre, MİT yaklaşımı özellikle bankacılık sistemiyle ilgili uygulanacakmış! Maliye Bakanı Şimşek, vatandaştan fazla vergi tahsil edilmesi durumunda yüzde 12 faiziyle birlikte fazla yapılan tahsilatın vatandaşa geri ödeneceğini açıklıyor. Nasıl bir uygulama bu? Neden fazladan vergi tahsil ediyorsun kardeşim? Devletten parayı geri almanın ne kadar zor olduğunu Sayın Bakan bilmiyor herhalde!
 
Portföy yönetimi için İstanbul’un cazibe merkezi haline getirilmesi de Babacan’ın planları arasında yer alıyor. İstanbul finansal varlıkların yönetildiği bir merkez konumuna getirilecekmiş. Bu amaçla portföy şirketlerine teşvikler gündemde.
 
Böylesine gösterişli, ilgi çekici ifadelerden sonra, Türkiye’nin “Resesyon” a girmemesi gerektiği vurgulanıyor. GSMH’nın iki veya daha fazla çeyrekte negatif büyüme, yani küçülme göstermesini “Resesyon” diye tanımlamak mümkün. Bu nasıl çelişki? Çin’den sonra en hızlı büyüyen ekonominin Türk ekonomisi olduğu açıklanıyor, ancak bilinç altında “Resesyon tehlikesi” kol geziyor!
 
Önümüzdeki günlerde Merkez Bankası Başkanı ve iki Bakan’ın ekonomiye kazandırdıkları MİT’in ne anlama geldiğini somut uygulamalarıyla görüp rahatlamak istiyoruz. Ne olduğunu kamuoyu da merak ediyor diye düşünüyoruz.
 
[email protected]

Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
  Toplam yorum 0   Onay bekleyen 0  


Yorumunuz editörlerimiz tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.
 

Bu yazı henüz yorumlanmamış...


 Yazarın Diğer Yazıları
 
  ÇOK OKUNANLAR
  YAZARLAR

 
EMİN VAROL
 
GAZETEC? ACI S?YLER !

 
Ercan Deva
 
Hatalar Zinciri ve Ortak Akıl

 
MURAT ŞAHİN
 
Matematik Ucuzlugu

 
Cahit Saraçoğlu
 
100 Milyar Liralık Destek Alacaklar
  ÇOK YORUMLANANLAR
  ANKET
Cumhurbaşkanlığı Seçimerinde Kim Kazanır?
Recep Tayyip Erdoğan
Kemal Kılıçdaroğlu
Muharrem İnce
Diğer
 Sonuçları göster   
 
 
RSS

Add to Google
Medya Spot'ta yayınlanan her türlü yazı ve haber kaynak belirtilmeden kullanılamaz.  Sayfalarımızda kaynak belirtilerek yayınlanan haberler ilgili kaynağa aittir ve bu haberlerin kopyalanması durumunda, tüm sorumluluk kopyalayan kişi / kuruma ait olacaktır. Başka kaynak veya gazeteden alıntı yazarlar ve site yazarlarına ait yazılardan dolayı Medya Spot sorumlu tutulamaz.