Günün Haberleri   |   Giriş sayfam yap   |   Favorilere ekle   |   Künye   |   İletişim   |   Sitene haber ekle


 
DOLAR
35,1991
EURO
36,7963
IMKB
9.725,000
ALTIN
2.972,770
 
Hava Durumu ANKARA
2 / 9 C°
Değiştir
 
     
 
Medya Spot Google
 
 
 Ana Sayfa  Gündem   Ekonomi   Dünya   Yaşam   Medya   Spor   Magazin   Polis Adliye 
 
Déja Vu-2,
 EMİN VAROL 27 Ocak 2015 Salı  

Rüşvet ve İsmail Özdağlar Olayı

Sizi yine tarihin derinliklerine götüreceğim.. Güncel bir konu olduğu için, bu

günkü durağımız , “ İsmail Özdağlar ” olayı..

Yani, Türkiye’de ilk defa bir Başbakan’ın, rüşvet aldığı iddiasıyla çok sevdiği

bir bakanını Yüce Divan’a göndermesinin hikayesi..

“ İsmail Özdağlar ” olayını bilmeyenler veya hatırlamayanlar için kısaca

anlatayım.. Herşey, Sosyal Demokrasi Partisi (SODEP) Genel Başkanı  rahmetli Prof.

Dr Erdal İnönü’nün bacanağı olan UM Denizciliğin sahibi armatör Uğur

Mengenecioğlu’nun , Devlet Bakanı İsmail Özdağlar’ın kendisinden rüşvet istediğine

ilişkin bir ihbar dosyasını, bir süre sonra tartışmalı bir trafik kazasında hayatını

kaybedecek olan  Adnan Kahveci’ye  vermesiyle başlar..

 ( Yani ortada bugün olduğu gibi, savcılık-polis-paralar-kasalar-ayakkabı

kutuları  falan yok.. İhbar doğrudan bir işadamından gelir.. Bakın olay nasıl

gelişir..Yürütme ya da sivil iktidar ne yapar ?)

Adnan Kahveci, ihbar dosyasını  Başbakan Turgut Özal’a gösterir..Özal,

dosyadaki iddiaların ciddi olduğuna inanır ve Adnan Kahveci’yi yeni deliller elde

etmekle görevlendirir.. Kahveci de, Devlet Bakanı İsmail Özdağlar’la ilgi iddiaları

derinleştirir ve rüşvet iddiasının ses kasetini de temin eder...

Operasyon tamamlanmış sıra, Başbakan Turgut Özal’ın alacağı siyasi karara

“Bandı dinlemek ister misin?”

Başbakan Turgut Özal 4 Ocak 1985 Perşembe günü rutin Bakanlar kurulu

toplantısını yapar. Daha sonra da hakkında rüşvet aldığı iddiası olan Devlet Bakanı

İsmail Özdağlar’ı yanına çağırır.. Kısa bir süre önce kalp spazmı da geçiren İsmail

Özdağlardan hakkındaki iddialar nedeniyle istifa etmesini  ister.. Ancak bu

görüşmede İsmail Özdağlar, hakkındaki iddiaları kabul etmez.. Böyle bir olaya

bulaşmadığını, bir komplo ile karşı karşıya olduğunu söyler.. Ancak Başbakan Turgut

Özal elindeki teybi göstererek “ bandı dinleteyim mi ?“ diye sorar. Bakan Özdağlar,

“Özal: Çeker giderim”

İşte tam burada biraz durmak istiyorum.. Bir gazetecilik olayını anlatmak

istiyorum..Yaşanmış bir olayı anlatmak kadar zevk aldığım başka bir şey yoktur.. Şu

anda bile o günü yaşıyormuşum gibi heyecanlandım..

İsmail Özdağlar, istifa mektubunu Kennedy Caddesi’ndeki Genel Merkez’e

göndermişti..Özal, 3 kattaki makam odasında başkanlık divanı toplantısındaydı..Biz

de toplantı odasının önünde bekleşiyorduk..Turgut beyin çok güvendiği özel sekreteri

Seval hanımla (Seval, şu anda TBMM Başkanı Cemil Çiçek’in özel kaleminde

çalışıyor) sohbet ediyorduk.. Seval, bize bir şey hissettirmeden birkaç kez toplantı

Akşam saatlerinde toplantı bitti ve Özal bizi odaya çağırarak başkanlık

divanında alınan kararlarla ilgili açıklamasını yaptı, sorularımızı cevaplandırdı.. Rutin

bir açıklamaydı, bizi fazla heyecanlandıran bir şey de yoktu..

Gazetecilik yapabildiğimiz yıllardı.. Başbakan Turgut Özal’ın rutin

açıklaması bizi gazetecilik yapmaya sevketti. Son yılarda pek görülmeyen bir

gazetecilik yöntemi olan toplantının “perde arkasında” neler yaşandığını

araştırmaya  başladık..Özel televizyonlar henüz kurulmadığı için, toplantıyı bir TRT

kamerası ile 4-5 gazeteci izliyorduk. ANAP’ı izleyen gazeteciler olarak çok iyi dosttuk.

Ancak birbirimizi atlatmaktan da keyif alırdık. Ertesi gün konuşacak konu çıkardı..

Hepimiz ANAP Genel Merkezi’ndeki odalara dağıldık.. Ben de bir Genel

Başkan Yardımcısı’nın odasına girdim.Şanslı günümdeydim.. Aldığım bilgi çok

Devlet Bakanı İsmail Özdağlar, istifa mektubunu biz salonda bekleşirken

danışmanıyla genel merkeze göndermişti.. Özal’ın özel sekreteri Seval hanım da biz

fark etmeden Özdağlar’ın istifa mektubunu toplantı salonuna götürerek Özal’ın önüne

koymuştu.. İstifa mektubunu Teşkilat Başkanı Mehmet Keçeciler okumuş ve mektup

okunduktan sonra konuşan Turgut Özal, “ İstifanın Meclis’deki oylamasında ANAP

grubu bir fire verirse Çeker Giderim” demişti..

.Mesleğimi çok sevdiğimden herhalde, özel bir haber yakalayınca çok

heyecanlanırım ve belli de ederim. O nedenle de hemen yazarak haberi elden

Ertesi gün, “ Özal: Çeker Giderim” başlığı ile manşeti ben yakalamıştım..

Ama Başbakan Turgut Özal’ı da çok kızdırmıştım.. Haberi okuyan Özal, Genel

Sekreter rahmetli Mustafa Taşar’ı arayarak, bu haberi kimden aldığımı, genel

merkezde hangi odalara girip çıktığımı, kendisi açıklama yaparkan nerede

Mustafa Taşar araştırmaya başlamadan önce beni odasına çağırdı ve haberi

kimden aldığımı sordu. Aslında alacağı cevabı biliyordu. Ancak yine de sormak

istemişti..  Elbette, haber kaynağımı söylemeyeceğimi tekrarladım...

Rahmetli Taşar bir hafta sonra beni yeniden odasına çağırdı. Bir not kağıdı

alarak üzerine bir isim yazdı. Eliyle kağıdın üzerini kapatarak bana, “sana haberi

veren buydu” dedi..Bir isme baktım, bir de Taşar’ın yüzüne  ve “hayır bu isim değil”

Turgut Özal ve Mustafa Taşar artık aramızda değil.. Ancak Taşar’ın yazdığı o

isim doğruydu..  Rahmetli, bu ismi benden hiçbir zaman öğrenemedi. Halen yaşayan

o ismi, benden başka kimse de bilmeyecek..

 “ Özdağlar dosyası, Erdal İnönü’nün elinde de  vardı”.

Daha sonraki günlerde teyp kasetiyle suçlanan ne Eski Devlet Bakanı İsmail

Özdağlar ne de  Başbakan Turgut Özal veya bir ANAP’lı bakan, milletvekili, grup

başkanvekili, genel başkan yardımcısı, kasetin montaj, tapelerin düzmece falan

Kaderine razı olan Bakan Özdağlar ise sükunetle TBMM’de Soruşturma

Komisyonu kurulmasını ve Yüce Divan’a gönderileceği günü bekledi..

Türkiye’de ilk defa bir hükümet, kendi bakanı ile ilgili iddiaları ciddi

bularak elindeki tüm belge ve bilgileri Adalet’e intikal ettiriyordu.

Birkaç ay içinde Özdağlar Yüce Divan’da yargılandı.. Çünkü Başbakan Turgut

Özal, UM Denizciliğin sahibi Uğur Mengenecioğl’nun aynı dosyayı bacanağı, SODEP

Genel Başkanı Erdal İnönü’ye de verdiğini biliyordu. Ana muhalefet, Özdağlar

dosyası üzerinden Hükümeti vurmaya hazırlandığını da tahmin ediyordu..  O nedenle

Hatta, elindeki belge ve bilgileri savcılığa teslim ettikten birkaç gün sonra o

meşhur gülümsemesiyle, “muhalefetin Tren’i kaçırdığını” söyledi. “ Muhalefet treni

kaçırma telaşında..  İsmail Özdağlar’la ilgili iddiayı muhalefet getirseydi, hükümeti

düşürmek isteyeceklerdi “ diye konuştu…

Bakanlarda dinlenme telaşı ve teyp şakaları....

Başbakan Turgut Özal,  yaşanan bu olaylardan “biz de dinleniyor muyuz?”

diye tedirgin olan bakanları sakinleştirmek için ilk bakanlar kurulu toplantısında İsmail

Özdağlar olayını tüm ayrıntılarıyla anlat. Özal’ın bu toplantıda, “ yaptıysa cezasını

çeksin. Ama ben eşi ve çocuklarına üzülüyorum” dediği bir bakan tarafından bana

Ancak Özal, bakanları ikna edememişti. Bugün olduğu gibitüm bakanlarda

telefonlarının dinlendiği korkusu vardı.. Huzursuz olmuşlardı.. “ Her yerimizi teypler

sarmış” ve  “taş devri ,tunç devrinden sonra şimdi de band devri yaşıyoruz” 

diye şaka yapıyorlar ve Adnan Kahveci’yi eleştiriyorlardı. Bakanlar kendilerine

yaklaşanlara “cebinde tep var mı?” diye sormaya başladılar.. Tedirgin olmadıklarını

söyleyenler ise  “teybi bulsam ne olacak? gene koyarlar” diye umursamaz

Hatta rahmetli Kültür ve Turizm Bakanı Mükerrem Taşçıoğlu, kendisini ziyarete

gelen Adnan Kahveci’yi kapıda durdurarak, özel kalem müdürüne  “üzerini ara teyp

varsa içeri alma” diye espri yapıyordu.  1.jpg görüntüleniyor

İsmail Özdağlar cephesi,,

Kamuoyu rüşvet ve yolsuzluk iddialarıyla çalkalanırken, İsmail Özdağlar’la 5

Ocak 1985 tarihinde Dikmen’deki mütevazi evinde bir görüşme yaptım.. Özdağlar,

hakkındaki rüşvet iddialarıyla ilgili olarak “komplo” demeye devam ediyordu..

Kendisinin başarılı bir bakan olduğunu söyleyerek “Başarılı olanların,  yok olmaya

mahkum olduklarını” iddia ediyordu..

İddialar onu yatağa düşürmüştü.. Kalp spazmı geçirdiği için görevinden istifa

ettiğini söylüyordu.. Hasta yatağında, panik içindeydi. Elleri titriyor ve terliyordu..

Yaşananları anlamaya çalışıyor, Etibank ihaleleriyle ilgisi olmadığını anlatıyordu..

Ağlamamak için kendisini zor tutan eşi Zahide Özdağlar ise , aralıksız çalan

telefonları cevaplandırmaya çalışıyordu. Zahide hanım, Milli Eğitim Gençlik ve Spor

Bakanı Vehbi Dinçerler’in  de telefon ettiğini  “ İsmail bey hemen başbakanlık

müsteşarı Hasan Celal Güzel beye gitsin, konuşsunlar “diye tavsiyede

Bu sırada Devlet Bakanı İsmail Özdağlar Başbakan Turgut Özal’ı başbakanlık

konutundan aradı.. Ancak Özal’a ulaşamadı..  Ben evden ayrıldıktan sonra, iddialara

göre Turgut Özal, İsmail Özdağlar’a dönüş yaparak, “yine fevri hareket ettin” diye

“Özdağlar Ak’lanmayı, Hakkında Soruşturma Komisyonu

Kurulmasını Kendisi istedi..”

Devlet eski Bakanı İsmail Özdağlar olaydan 9 gün sonra oturduğu bakanlık

lojmanından taşındı. Eşi ve çocuklarıyla kendi arabalarıyla ev aradı.. Milletvekilleri

lojmanına taşınmadı.. “ Boş duran villalarım bana lüks geliyor” diye gönderme

yaparak Dikmen’de iki oda bir salon kaloriferli bir daire kiraladı..Kirası ise o zamanın

parasıyla 50.000 liraydı.. Özdağlar, Yüce Divan’da aklanması halinde milletvekili

lojmanlarına taşınacağını da söylüyordu..

10 Ocak 1985.. Hemşehrileri, Manisa milletvekillerinin dışında kimsenin ziyaret

etmediği, herkesin kendinden vebalı gibi  kaçtığı İsmail Özdağlar, yaşananlardan

sonra ilk kez TBMM’ye geldi.. Genel Kurul’daki yerine otururken kürsüyü göstererek,

“ bir yıl önce bu kürsüde yemin ederken hayatımın en güzel anıydı, şu anda da

hayatımın en mutsuz günüdür” diyordu..

Özdağlar kuliste sohbet ederken de, vicdanen müsterih olduğunu ve

kendisi hakkında soruşturma komisyonu açılmasını da istedi..

Özal, neler yaşadığını Konya Yolu’nda anlattı..

7 Ocak 1985.. Rahmetli Turgut Özal’la İl kongresine katılmak üzere Konya’ya

’ya giderken sohbet ediyoruz.. “ Bu konuda çok sevdiğimiz insanlar dahi olsa hiç

ayırım yapmayız” diyen Turgut Özal, yüreği acısa da kendi bakanı ile ilgili iddiaları

ve elindeki ses kayıtlarını adalete intikal ettirdiğini anlattı. Özal ayrıca yaşanan

olayları siyaseten de değelndiriyor ve vatandaşın gözünde partisinin ve hükümetin bu

" Teyp bandı bana gelmiştir. Dinledim ve üzerinde bir hafta düşündüm.

Sonra çağırdım kendisini. Şu bizim jimnastik odasında. Sıkıya aldım. Bant da

yanımdaydı. 'Dinletirim bandı' dedim. İtiraf etti. Dört kişi biliyordu hadiseyi.

Uğur Mengencioğlu, yani parayı veren kişi, İsmail Özdağlar, Adnan Kahveci ve

ben. Ben bu hadiseyi bir gece düşündüm, ortaya çıkarayım mı, çıkarmayayım

mı diye. Sonunda hukuk ve namus mantığı daha fazla galip geldi. 'Bana ve

partime ne gelecekse gelsin. Ben bunu ortaya çıkaracağım' dedim…."

Soruşturma Komisyonu’nda Başbakan Özal da ifade verdi..

Ayrıntılara girmeyeceğim. Ancak, herşey Başbakan Turgut Özal’ın ve

Ak’lanmayı isteyen İsmail Özdağlar’ın istediği gibi oldu.. Kısa süre içinde kurulan

Meclis Soruşturma Komisyonu çalışmaya başladı ve UM denizciliğin sahibi Uğur

Mengenecioğlu ile Başbakanlık Başdanışmanı Adnan Kahveci’yi birkaç defa dinledi

“Komisyona teyp mi yerleştirdin?”

Birgün makam odası, komisyon odasıyla aynı koridorda olan Başbakan Turgut

Özal’la karşılaştım. Komisyonun önünde ne yaptığımı sordu.. Komisyonu izlediğimi

söyleyince, “içeriye teyp mi yerleştirdin? ” diye espri yaparak uzaklaştı..

Bu arada, bugün yaşadıklarımızın aksine, Başbakan Turgut Özal’ın kendi

bakanının yargılandığı soruşturma komisyonuna giderek bildiklerini anlattığını

- İsmail Özdağlar "rüşvet almak" ve "görevini kötüye kullanmak" iddiasıyla

Meclis Soruşturma Komisyonu tarafından olaydan 4 ay sonra, 15 Mayıs 1985

tarihinde Yüce Divan'a sevkedildi.

- 1 Temmuz 1985'de başlayan yargılama, 14 Şubat 1986'da sona erdi.

- Tanık ifadeleri ve dava kanıtlarını "rüşvet" suçlaması için yeterli görmeyen

Yüce Divan, Özdağlar'ı "görevini kötüye kullanmak"tan 2 yıl hapis ve 30 bin

lira ağır para cezasına çarptırdı…

Bugün bir değil tam 4 bakan hakkında çok daha büyük iddialar

var..Ancak, bugünlerde yaşananların İsmail Özdağlar olayında yaşananlarla bir

Elini vicdanınıza koyun ve öyle karar verin..

Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
  Toplam yorum 0   Onay bekleyen 0  


Yorumunuz editörlerimiz tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.
 

Bu yazı henüz yorumlanmamış...


 Yazarın Diğer Yazıları
 
  ÇOK OKUNANLAR
  YAZARLAR

 
EMİN VAROL
 
GAZETEC? ACI S?YLER !

 
Ercan Deva
 
Hatalar Zinciri ve Ortak Akıl

 
MURAT ŞAHİN
 
Matematik Ucuzlugu

 
Cahit Saraçoğlu
 
100 Milyar Liralık Destek Alacaklar
  ÇOK YORUMLANANLAR
  ANKET
Ekrem İmamoğlu CHP Genel Başkanı Olmalı mı?
Evet
Hayır
İlgilenmiyorum
 Sonuçları göster   
 
 
RSS

Add to Google
Medya Spot'ta yayınlanan her türlü yazı ve haber kaynak belirtilmeden kullanılamaz.  Sayfalarımızda kaynak belirtilerek yayınlanan haberler ilgili kaynağa aittir ve bu haberlerin kopyalanması durumunda, tüm sorumluluk kopyalayan kişi / kuruma ait olacaktır. Başka kaynak veya gazeteden alıntı yazarlar ve site yazarlarına ait yazılardan dolayı Medya Spot sorumlu tutulamaz.