Fransa’da seçimlerin yaklaşmasıyla Fransa Meclisi’ne sunulan ve 1915 olaylarıyla ilgili Ermeni iddialarının reddinin suç sayılmasını öngören yasa teklifinin görüşülmesinin önlenmesi için TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu’nun temaslarını izledik. Paris’te 7 gazeteci neler olacağını anlamaya çalışırken, daha tasarı görüşülmeden Fransa piyasasına hiçbir yararının olmayacağı ortaya çıktı. Fransa Meclisi’nde 22 Aralık tarihinde oylanması öngörülen yasa teklifi, iş dünyasını, siyasi ve sosyal birçok kesimi ayağı kaldırırken, Türk işadamları da Fransa piyasasında ilk restini çekti.
TOBB, TÜSİAD ve TBMM milletvekillerinden oluşan Türk heyetine Fransa piyasasında ilk tepki, 3 gün önce kadar La Grand Otel'de yapılması planlanan ve 200 kişinin davetli olduğu toplantı için “salonlarımız dolu” sözleriyle yapılan anlaşmanın bozulmasıyla ortaya çıktı. Rezervasyon yapılırken, otel toplantı salonlarının kullanılabileceği belirtildiği halde rezervasyonlardan sonra ‘toplantı odalarımız dolu’ şeklinde bir bilgi gelince, Türk heyet rezervasyonları iptal etti. Bu Fransa piyasasına Türk iş dünyasından ilk tepki olarak algılanmalıdır.
Yasa teklifinin Türkiye ile Fransa arasındaki ekonomik ve ticari ilişkilere ne kadar zarar vereceğini Fransız piyasasının iyi düşünmesi lazım. Durumun ne kadar kaygı verici olduğunu en iyi Türkiye’de yatırımları olan Fransız firmaları anlıyor. Onlar da geçtiğimiz hafta Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun başkanlığında bir araya geldikleri bir toplantıda, Fransa'daki merkezlerine baskı yapılması yönünde görüş alışverişinde bulunduklarını belirttiler. Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy'ye mektup yazmayı önererek, mektupta söz konusu tasarının hayata geçmesi halinde ekonomik ilişkilerin zarar göreceği mesajını verdiler.
BÖLGEDE TÜRKİYE’DEN GÜÇLÜSÜ YOK
Fransa’da yaklaşık 500 bin kişiye ulaşan Türk nüfusunu var. Bunlar bir web sayfası oluşturarak tepkilerini gösteriyorlar. Türkiye bulunduğu coğrafyada en hızlı büyüyen ülke. Fransa’nın en büyük kaygısı Güney Avrupa ülkelerinin getireceği zarardır. 1 trilyon dolarlık bir zarardan çekiniyorlar. Açıkçası, Fransız firmaları ekonomik olarak Türkiye’nin bulunduğu bölgede rahat hareket etmek istiyorlarsa, Türkiye’den daha güçlüsünün olmadığını bilmeleri gerekiyor. Tasarının geçmesi halinde Fransız şirketlerinin, önümüzdeki 10 yılda 100 milyar dolar öngörülün nükleer santral da dahil, enerji sektörüne yönelik projelerden mahrum kalacakları da ortada.
Paris Büyükelçisi Tahsin Burcuoğlu da, Fransız şirketlerin tehlikenin farkında olduğunu söylerken, Airbus Başkan Yardımcısı’nın kendisini aradığını ve 'Yanlış yapıyoruz' dediğini aktardı. Benzer şekilde Sinop’taki nükleer santrale talip olan Fransız enerji devi EDF'nin de Türklere destek verdiğini EDF'in patronunun Sarkozy'ye mektup yazarak, tasarıdan vazgeçilmesini istediğini belirten Burcuoğlu tasarının ele alınacağı 22 Aralık tarihinin Paris Turizm Ataşesi Yılmaz Çolpan’ın da Ermeni terör örgütü tarafından 22 Aralık 1999 yılında öldürüldüğü gün olduğunu hatırlattı. Büyükelçi, “O tarihte bir cinayete kurban verdik, bu tarihte Türk Fransız ilişkilerini siyasi bir cinayete kurban vermeyelim” şeklinde haklı bir tespit yaptı.
İNAN KIRAÇ: BİZ DAHA YAPICI OLMALIYIZ
Fransızların yasa tasarısına karşı lobi yapmak için Paris'te bulunan Galatasaray Eğitim Vakfı Başkanı İnan Kıraç da, Türk Büyükelçiliği'nde gazetecilerle buluşarak çalışmalarını anlattı. "Bu mesele 30 senedir gündeme getiriliyor" diyen Kıraç, Galatarasay Vakfı aracılığıyla başta Fransız Dışişleri Bakanı Alain Juppe olmak üzere pek çok ilgiliyle görüşmeler yaptığını kaydetti. Alain Juppe de dahil 33 çok üst düzeyde 'Türk dostu' olarak tanımlanabilecek kişi belirlediklerini belirten Kıraç, "Bu kişilerin hepsiyle görüşmemiz lazım, Türkiye bu tür bir lekeyi almamalı. Biz daha yapıcı olmak zorundayız, bağırarak çağırarak değil, diyalog kurarak çözüm aramalıyız. Pek çok askeri ihalede, kamu ihalesinde yol alamayacaklarını tehdit gibi değil de, lisanı münasiple anlatmamız gerek. Türkiye'deki Ermeni vatandaşlarımıza da bu sorunu iyi anlatmamız lazım. Türkiye'de şu an izinsiz yaşayan, bir şekilde Türkiye'de yaşamaları hoş görülen 100 bin Ermeni vatandaş var. Yani bu tasarı hayata geçerse Türkiye ile Ermeni ilişkileri çok kötüye gider ve fatura Ermenistan'a çıkar. Biz bu Ermenileri Türkiye'den çıkarırsak dostluk bitecektir. Oysa bu mesele tarihçilerin işidir, tarihçi ne fatura çıkarırsa ödeyeceğiz" diye konuştu.
Özellikle Fransız iş dünyasının akil adamları bu soruna yarın çok geç olmadan el koymaları gerekiyor.
Esen kalın…
Yazdır
Önceki sayfa
Sayfa başına git
