“Utanması gereken biri varsa o ben değilim.” demiş Milli takım antrenörü Terim.
Şaşırmadım.
Ama düşündürücü geldi.
Çünkü…
Üç gün önceki 3-0 lık İspanya hezimetinden sonra “Gereğini yapacağım” diyen “ulu antrenör” Fatih
Terim’in Türkiye’ye dönmeden istifa edeceğini sanıyordum.
Yakışırdı.
Galiba araya “Rufailer” girmiş olacak ki, şimdi 2018 Dünya Kupasına hazırlık yapacağını haberleri
çıkmaya başladı.
Avrupa’da, en fazla ücret alan üçüncü antrenörü Fatih Terim.
Affedersiniz ama “sidik zoruyla” Avrupa Kupasına katılan bir milli takımının yıllardır tek seçicisi kim?
Fatih Terim.
Stadyumlara adı verilen ilk antrenör kim?
Fatih Terim.
En fazla iltifata mazhar mevkiine gelen ve sayın Cumhurbaşkanının “kanka”sı durumuna yükseltilen
Fatih Terim.
Peki istediği parayı alan, istediği futbolcu için keseni ağzını açma olanağı verilen kişikim ?
Fatih Terim.
İyi de arkadaş kurduğu ve oynattığı takım skor açısından yerlerde sürünüyor.
Avrupanın en fakir bütçeli takımını dahi yenemiyor.
Yüzü gülen tek kişi yo.
İspanya maçında kevgire dönmek üzere olan bir takım gördük.
3. golden sonra kalemizin önünde adeta antren yapan İspanyollar meslekdaşlarını korumaktan geri
kalmadılar.
Aksi halde maç 10-0 dahi bitebilirdi.
Hezimettet sonra Gereği neyse onu yapacağım” dediğinde herkes gibi ben de sevinmişti.
Günler geçtikçe sular tersine akmaya başladı nedense.
Şimdi de tutmuş “Utanması gereken varsa o ben değilim” demiş.
Vallahi doğru söylüyor.
Utanması gereken benim…
Utanıyorum açıkçası.
Türk sporseverlerinden özür dlliyorum.
Bütün hata bende..
Yıllardır “Fatih Terim ile bir yere varılamaz” diye yazdım.
Kimse dinlemedi..
Kimsenin umurunda bile olamadım.
Ciddiye alan da olmadı.
Yazdıklarımdan dolayı gerçekten utanıyorum (!)