Günün Haberleri   |   Giriş sayfam yap   |   Favorilere ekle   |   Künye   |   İletişim   |   Sitene haber ekle


 
DOLAR
34,4244
EURO
36,3775
IMKB
9.475,000
ALTIN
2.836,790
 
Hava Durumu ANKARA
19 / 28 C°
Değiştir
 
     
 
Medya Spot Google
 
 
 Ana Sayfa  Gündem   Ekonomi   Dünya   Yaşam   Medya   Spor   Magazin   Polis Adliye 
 
KILIÇ YARASI İYİLEŞİR,DİL YARASI İYİLEŞMEZ!
 Ercan Deva 31 Mayıs 2012 Perşembe  

“Siz daha düne kadar, birileri karşısında hazır ola geçip, selam çakıp, aldığınız emirler doğrultusunda köşe yazısı yazıyordunuz. Daha düne kadar üniformalılar sizi arayıp, yazdıklarınızdan, söylediklerinizden dolayı sizi azarlıyordu. Bunları bu tasmalarından kurtardık. Ama bunların boynundaki tasma dün ulusaldı, bugün terfi ettiler, uluslararası tasmaları boyunlarına taktılar.”
 
Bu sözler Başbakan Erdoğan’a ait. Gazetecileri ve köşe yazarlarını aşağılayan  hakaret dolu ağır sözler…
 Başbakan’ın bu sözleri hiçbir şekilde kabul edilemez.
 Son derece yakışıksız, rencide edici sözlerdir.
 Bu sözleri nedeniyle kendisini kınamayı eski bir gazeteci olarak görev biliyorum.
 Bu arada, kendisini “Tarassut (Gözleme)  Köpeği”ne benzeten ünlü köşe yazarına diyecek hiçbir söz bulamıyorum. Kendi takdiri. Ne diyebiliriz ki?
 Arapların çok anlamlı bir atasözü var:
“Kılıç yarası iyileşir, ama dil yarası iyileşmez.”
 Dini açıdan da kötü söz ve hakaret hangi gerekçeyle olursa olsun “mümine yakışmayan bir davranış” olarak tanımlanıyor.
 Kim ne derse desin, kötü söz  barışı bozan, düşmanlığa açılan bir kapıdır.
 Hangi mevkide olursa olsun, kimse basın mensuplarını “hasım gibi” görmemelidir.
 Ulu önder Atatürk, 1929 yılında bir konuşmasında “Gazeteciler, gördüklerini, düşündüklerini, bildiklerini samimiyetle yazmalıdır” diyor. Gazeteciler, bunu yapmazlarsa, görevlerini yerine getirmemiş olurlar.
 Yine Atatürk, “Matbuat hiçbir sebeple tahakküm ve nüfuza tabi tutulamaz” ifadesini kullanıyor. Gençler için açıklayalım. Bu ifade “Basına hiçbir şekilde hükmedilemez ve baskı altında tutulamaz” anlamına geliyor.
 Sözü daha fazla uzatmanın anlamı yok diye düşünüyorum.
 Bir nöroloji uzmanı olan Prof. Dr. Şefik Dener (74 yaşında)  hocamızın mesleğinde 50 yılı devirdikten sonra yazdığı bir dörtlük var. Bu dörtlüğün altına ben de tereddütsüz imzamı atarım. Prof. Dener’in mısraları şöyle:
 "YARIM YÜZYILI YAŞADIN
ALNIN AÇIK YÜREĞİN PEK
NE KİMSENİN İTİ OLDUN
NE KİMSEYİ ETTİN KÖPEK"
 Basın sektöründe 42 yıl geçiren ve tam 30 yıldır yazı yazan bir eski gazeteci olarak samimi görüşlerimi siz okurlarla paylaşmayı görev bildim. Sevgi ve saygılarımla.
 [email protected]
 
Atatürk Diyor ki;
 
“ Esas kıymeti kendine veren ve mensup olduğu ulus ve memleketi ancak kişiliği ile özdeş gören adamlar, uluslarının mutluluğuna hizmet etmiş sayılmazlar. Ancak kendilerinden sonrakileri düşünebilenler, uluslarını yaşamak ve ilerlemek olanaklarına kavuştururlar. Kendi gidince gelişme ve hareket durur sanmak bir dalgınlık, bir dikkatsizliktir.

Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
  Toplam yorum 0   Onay bekleyen 0  


Yorumunuz editörlerimiz tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.
 

Bu yazı henüz yorumlanmamış...


 Yazarın Diğer Yazıları
 
  ÇOK OKUNANLAR
  YAZARLAR

 
EMİN VAROL
 
GAZETEC? ACI S?YLER !

 
Ercan Deva
 
Hatalar Zinciri ve Ortak Akıl

 
MURAT ŞAHİN
 
Matematik Ucuzlugu

 
Cahit Saraçoğlu
 
100 Milyar Liralık Destek Alacaklar
  ÇOK YORUMLANANLAR
  ANKET
Cumhurbaşkanlığı Seçimerinde Kim Kazanır?
Recep Tayyip Erdoğan
Kemal Kılıçdaroğlu
Muharrem İnce
Diğer
 Sonuçları göster   
 
 
RSS

Add to Google
Medya Spot'ta yayınlanan her türlü yazı ve haber kaynak belirtilmeden kullanılamaz.  Sayfalarımızda kaynak belirtilerek yayınlanan haberler ilgili kaynağa aittir ve bu haberlerin kopyalanması durumunda, tüm sorumluluk kopyalayan kişi / kuruma ait olacaktır. Başka kaynak veya gazeteden alıntı yazarlar ve site yazarlarına ait yazılardan dolayı Medya Spot sorumlu tutulamaz.