Günün Haberleri   |   Giriş sayfam yap   |   Favorilere ekle   |   Künye   |   İletişim   |   Sitene haber ekle


 
DOLAR
34,4144
EURO
36,2726
IMKB
9.420,000
ALTIN
2.839,250
 
Hava Durumu ANKARA
19 / 28 C°
Değiştir
 
     
 
Medya Spot Google
 
 
 Ana Sayfa  Gündem   Ekonomi   Dünya   Yaşam   Medya   Spor   Magazin   Polis Adliye 
 
SANATÇI ALNINDA IŞIĞI İLK HİSSEDEN İNSANDIR
 Ercan Deva 18 Nisan 2013 Perşembe  

Piyanist-besteci Fazıl Say’a Twitter’de yazdıkları (!) nedeniyle verilen 10 ay hapis cezası kamuoyunda geniş yankı buldu. Başarılı sanatçıları karalamaktan zevk duyan bazı köşe kalemşörleri, Say’ın toplumun manevi değerleriyle alay ettiğini öne sürerek verilen bu hapis cezasına alkış tutmaya başladılar. Boyları uzamıştır herhalde!
 
Bu arada Say’ı hapis cezasına çarptıran Mahkemeden yapılan açıklamada, mahkumiyet gerekçesi için “Dini değerleri aşağılamak kastıyla yazıldığı kanaatine varılmıştır” ifadesine yer verildi.
 
Dünyada ünlü piyanist ve besteci Fazıl Say ise avukatı Meltem Akyol aracılığıyla bir açıklama yaptı. Say'ın sosyal medya hesabında yazan yazı için şu açıklama yapıldı:
"Yazılı ve görsel medyada müvekkilim Fazıl Say aleyhine açılan davada verilen mahkumiyet kararına ilişkin olarak, yapılan yorum ve tartışmalarda dikkatimizi çeken ve yanlış algılanan bir hususu düzeltme ihtiyacı doğmuştur. ‘bilmem farkettiniz mi, ama nerde yavşak adi magazinci hırsız şaklaban varsa hepsi Allahçı, bu bir paradoks mu?’ ifadesi Fazıl Say’a ait bir ifade olmayıp kendisine cevap olarak gönderilen bir tweetin tarafınca retweet edildiği bir ifadedir. Ayrıca Fazıl Say ‘Dün gece bu sayfada yazılanlar, rt edilenler, kimi insanların fikirleridir.(fikir başka başka olmasa … der Veysel) rahatsızlıkla ilgilenilmesin?’ diyerek iradesini,  hakaret ve aşağılama kastı olmadığını da açıkça beyan etmiştir.”
Açıklamada, görsel ve yazılı medyada bu ifadelerin Say’a ait ifadelermiş gibi yansıtılmasından duyulan rahatsızlık da dile getirildi.
Ne olursa olsun, Say’ın başına gelenler 21. yüzyıl Türkiyesi’ne hiç yakışmıyor! Türkiye, dünyanın çağdaş ülkeleri nezdinde bir üçüncü dünya ülkesi konumuna itiliyor. Böyle bir görüntü yansıtmaya siyasetçiler ile yargı başta olmak üzere hiç kimsenin hakkının olmadığına inanıyorum. 
Say’la ilgili gelişmelerin yarattığı üzüntünün üzerine, kendini dev aynasında gören bir tv sunucusunun kırdığı akıl almak pot tuz-biber ekti. Habertürk Tv’de Didem Arslan, canlı yayına telefonla bağlanan ünlü tiyatro sanatçısı Müjdat Gezen’e "Siz kendinizi nasıl tanımlıyorsunuz? Milliyetçi mi dersiniz kendiniz için ulusalcı mı dersiniz, yoksa laik misiniz? Kemalist misiniz?" şeklinde bir soru yöneltti. Gezen bir süre durakladı, sorulan soruyu beğenmeyerek, aynı soruyu Didem Arslan’a sorunca spiker "Ama, burada soruları ben sorarım" karşılığını verdi. Müjdat Gezen bunun üzerine "Hakim misiniz? Yargıç mısınız? Ne demek ben sorarım, pardon sayın Başbakanım" yanıtını vererek tepkisini dile getirdi.
Bir sunucu, soru sorarken, hangi gerekçe ile olursa olsun, asla ve asla yargılayıcı, insanları ötekileştirici  bir üslup kullanmamalıdır, diye düşünüyorum. Bu arada, sunucuya bu sorunun “sipariş edilmiş” olacağını da düşünmeden edemiyorum.

Ulu önder Atatürk’ün sanata ve sanatçılara olan saygısını hatırladığımızda, “Bize ne oldu?  Sanatçılara karşı neden bu kadar kızgın ve öfkeliyiz?” sorusu aklıma geliyor. Ve içimiz acıyor.
 
Hatırlatmakta yarar var. Atatürk, askerî ataşe olarak Sofya’da görevli bulunduğu dönemde çok sesli müziğe ilgi duymaya başlamıştı. Klâsik müzik konserlerine ve operalara giderek bu müzik türlerini tanıma fırsatı bulmuştu. Cumhuriyetin ilânından sonra, ülkemizde bu müzik türlerinin sevilmesini ve müzik kültürümüzde yer almasını sağlamak amacıyla yapılan çalışmalara önderlik etmişti.
 
Atatürk’ün sanatçılarla ilgili düşüncelerini dile getirirken sarf ettiği, “Sanatçı, toplumda uzun çalışma ve uğraşlardan sonra alnında ışığı ilk hisseden insandır. Hepiniz milletvekili olabilirsiniz, bakan olabilirsiniz; hatta Cumhurbaşkanı olabilirsiniz, fakat sanatkâr olamazsınız. Bize yeni müzik gereklidir. Bu müzik, özünü halk müziğinden alan çok sesli bir müzik olacaktır.” sözleri çok çarpıcı mesaj içeriyor. Tabii, anlayana…
 
Ve Atatürk’ün “Sanatkar el öpmez, sanatkarın eli öpülür.” sözleri de çerçevelenip tüm siyasetçilerin göreceği şekilde her yere asılmalıdır.
 
Say’a da, Gezen’e de sabırlar diliyorum…

Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
  Toplam yorum 0   Onay bekleyen 0  


Yorumunuz editörlerimiz tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.
 

Bu yazı henüz yorumlanmamış...


 Yazarın Diğer Yazıları
 
  ÇOK OKUNANLAR
  YAZARLAR

 
EMİN VAROL
 
GAZETEC? ACI S?YLER !

 
Ercan Deva
 
Hatalar Zinciri ve Ortak Akıl

 
MURAT ŞAHİN
 
Matematik Ucuzlugu

 
Cahit Saraçoğlu
 
100 Milyar Liralık Destek Alacaklar
  ÇOK YORUMLANANLAR
  ANKET
Ekrem İmamoğlu CHP Genel Başkanı Olmalı mı?
Evet
Hayır
İlgilenmiyorum
 Sonuçları göster   
 
 
RSS

Add to Google
Medya Spot'ta yayınlanan her türlü yazı ve haber kaynak belirtilmeden kullanılamaz.  Sayfalarımızda kaynak belirtilerek yayınlanan haberler ilgili kaynağa aittir ve bu haberlerin kopyalanması durumunda, tüm sorumluluk kopyalayan kişi / kuruma ait olacaktır. Başka kaynak veya gazeteden alıntı yazarlar ve site yazarlarına ait yazılardan dolayı Medya Spot sorumlu tutulamaz.