Sanal alemde hiçbir şey gizli kalmıyor. Abukluklar, jet yada ışık hızı diyebileceğimiz bir hızla geniş kitlelere ulaşabiliyor.

 

Hafta içinde TRT muhabiri olduğu(!)  belirtilen Meral Tayanç isimli bir bayanın Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin’le Van’da yapacağı bir röportaj yayımlanacaktı. Haber Merkezi, bayan muhabire bağlandığında, acılı depremin yaşandığı Van’da bulunan Bakan Şahin, henüz röportajın yapılacağı yere gelmemişti. Normal yayıncılıkta, bu tür durumlarda, haber merkezi, durumu kısaca açıklayıp bir başka habere geçer ve daha sonra röportaj için yeni bir bağlantı kurulur.

 

Magazinciler lütfen alınmasınlar. Ama, magazincilere taş çıkaracak bir üslupla söze başlayan Meral Tayanç, Şahin’in nasıl iyi bir anne, nasıl iyi bir eş, nasıl iyi bir ev kadını olduğundan tutun, onun kadın kolları başkanlığına kadar meziyetlerini dakikalarca sayıp durdu. Ancak, övgülerine bir türlü nokta koyamadı. Muhabir Meral hanımefendi, Bakan Şahin’den röportaj için randevuyu ne kadar zor aldığını da söylemeyi ihmal etmedi. Bakan Şahin’in kadınlara yönelik şiddet konusunda ne kadar duyarlı olduğunu kamuoyu biliyor. Ama, bir röportaj yapılırken, beğeni ve övgünün ölçüsünde fren olmazsa, bu olsa olsa haberciliğe değil, yaycılığa giriyor.

 

Ulu Önder Atatürk’ün girişimiyle “halifeliği kaldıran” TBMM’de çağdaş düşünen tüm insanları rencide eden bir olay yaşandı. Meclis Başkanı Cemil Çiçek’in gönderdiği davetiyeyle Padişah 1. Abdülmecit’in anılması kararlaştırıldı.

 

Peki, Padişah 1.Abdülmecit’in bir önemli özelliği neydi? Kendisi 110. İslam Halifesi sıfatını taşıyordu. Çok erken yaşlarda vefat eden Abdülmecit’in 9’u erkek, 8’i kız olmak üzere 17 çocuğu vardı. Eşlerinin, gözdelerinin, cariyelerinin sayısını merak edenler internetten ayrıca inceleyebilirler. Özetle, çok verimli ve bereketli bir Padişahtı. 1. Abdülmecit’in dışarıdan aldığı borçların bir kısmıyla yaptırdığı saraylar vardı. Bunların arasında en önemlisi Dolmabahçe Sarayı idi. Anma töreni de bu Saray’da yapıldı. Ulu Önder Atatürk de bu Saray’da hayata gözlerini yummuştu.

 

Türkiye’de yaşayan tüm özgür, çağdaş ve demokrat insanlar gibi içimde derin bir sızı hissettim. Ve kahroldum!  Daha ne söyleyip ne yazmamı bekliyorsunuz ki?

Yorumsuz: Uzun yıllardır İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olan Kadir Topbaş, İstanbul’da 15 gün içinde bir “Deprem Komisyonu” kurulacağını açıkladı.

                                                                *******