Günün Haberleri   |   Giriş sayfam yap   |   Favorilere ekle   |   Künye   |   İletişim   |   Sitene haber ekle


 
DOLAR
34,4212
EURO
36,4413
IMKB
9.422,000
ALTIN
2.841,780
 
Hava Durumu ANKARA
19 / 28 C°
Değiştir
 
     
 
Medya Spot Google
 
 
 Ana Sayfa  Gündem   Ekonomi   Dünya   Yaşam   Medya   Spor   Magazin   Polis Adliye 
 
Yunanistan Büyükelçisi,CHP’ye neden gitti?
 EMİN VAROL 15 Temmuz 2016 Cuma  

 
         Bu köşeyi takip edenler, yazarın, Yunanistan’ın işgal ettiği Ege Denizi’ndeki 16 ada ile ilgili hassasiyetini hatırlayacaklardır.
 
         17 Aralık 2004 yılında Brüksel’de yapılan Avrupa Birliği Devlet ve Hükümet Başkanları Zirvesi’nde Türkiye’ye tam üyelik müzakere tarihi verilmesi müzakere ediliyor. Türk tarafına Başbakan Recep Tayyip Erdoğan başkanlık ediyor. Detaylarına girmeyeceğim ama bir ara kriz çıkıyor. Başbakan, Ankara’ya dönmek üzere uçağın hazırlanması talimatını veriyor. Ancak, araya giren birkaç lider, krizi aşarak Türkiye’ye beklediği tarihi veriyor.
 
         Lüksembourg, 5 Ekim 2005.
 
         Brüksel heyeti, Avrupa Birliği’nden müzakere tarihi almanın sevinciyle, Ankara Esenboğa hava limanında havi fişeklerle bayram havasında karşılanıyor.
         Ancak, sinsi plan Brüksel’de kalıyor.
         Zirvede, dikkat çekici bir ayrıntı var. Yunanistan ve Kıbrıs Rum Kesiminin sessizliği dikkati çekiyor. Oysa bu iki ülke, Türkiye’nin yarım asırlık yolculuğunun her ayağına taş koymuştu. Türkiye’nin AB’ye girmemesini, devlet politikası haline getiren bu iki ülkeye ne olmuştu. Türkiye AB’ye en önemli adımı atıyor. Ancak, Yunanistan ve Kıbrıs Rum tarafı susuyordu. Neden? Olacak şey değildi. Yunanistan’a sus payı verildiği iddiaları basın merkezine de  gelmişti.
         Türkiye, 10 ay sonra “kerhen” verilen karar ile müzakerelere 5 Ekim 2005 yılında Lüksembourg’da başladı. Ama ne başlama. AB liderlerinin kararını çiğnememek ve kararın 6 Ekim tarihine sarkmaması için 5 Ekim gece yarısı saatler durduruldu. Ve Ankara Esenboğa Havalimanında bekleyen Dışişleri Bakanı Abdullah Gül’e “ tamam, gelebilirsin” denildi. Lüksembourg’a gelen Gül, çok sinirlenmiş ancak her zamanki gülümsemeyi yüzüne yerleştirerek “ bir daha gece bu saatte beni çağırırsanız gelmem” diye şaka yollu AB’ye sitem etmişti…
         Her iki tarihi zirveyi de izleyen bir gazeteci olarak şu anda AB ile geldiğimiz noktaya baktıkça, yaşananların ne kadar “ciddi” olduğunu bir kez daha anlıyorum.
 
Yunanistan, adaları işgale başlıyor…
 
         Ancak, bu zirveden hemen sonra Yunanistan, bazıları Türkiye’ye birkaç mil uzaklıktaki  Ege Adalarını işgal etmek gibi bir maceraya girişti. Bazıları Muğla ve İzmir’e ait bu 16 adaya asker çıkartarak, birer de kilise inşa etti. Kiliselerin idaresini ise İstanbul’da yaşayan ve kendisine  “ekümenik” sıfatı verilen Türk vatandaşı Barthalemos’a verdi.
         Türkiye’nin sessiz kaldığı bu işgal, havada ve denizde sürüyor. Yunanistan Cumhurbaşkanı, Başbakan, bakanlar ve askerler hiçbir engelle karşılaşmadan Türk karasularında geziyor, balıkçıları yakalıyor, Türk kara sularından ateş ediyor ve Didim kıyılarına kadar Türk teknelerini takip ediyor, karaya oturuyor, yunan hücumbotlarıyla kurtarılıyor.
         Ege Denizi’ndeki Türkiye’nin tüm hakları delik deşik oluyor, kimse bu ülkeye bir şey diyemiyordu.
         Neden? Yunanistan, 17 Aralık 2004’teki zirvede aldığı bir sözle mi işgale başlamıştı. Bu konuda gizli bir mutabakat mı vardı?
 
Yunanistan Büyükelçisi, CHP Genel Merkezi’nde…
 
         Yunanistan’ın bu işgalini, Türk kamuoyunun gündemine Emekli Kurmay Albay, Milli Savunma Bakanlığı Eski Genel Sekreteri Ümit Yalım getirdi.          Yalım, vatan sevgisi ile Yunanistan’ın bu işgalini yıllardır gündemde tutmaya çalışıyor. Çeşitli gazetelerde, televizyonlarda, platformlarda bu konuyu Amerika Ve İngiliz haritalarıyla ortaya koyuyordu. Ancak adeta duvara konuşuyordu. Yıllardır, ne sivil iktidardan ne de askeri yetkililerden bu konuda tek bir kelime yanıt alamıyordu…
         Ancak birkaç hafta önce CHP Genel Merkezi’ne ilginç bir ziyaret gerçekleşti. Ziyaretin nedeni, Yunanistan tarafından işgal edilen 16 Adalardı.
         Yunanistan’ın Ankara Büyükelçisi Kyriakos Loukakis, Askeri Ataşelerle CHP Genel Merkezi’ne gelerek Dış İlişkilerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Öztürk Yılmaz’la saatler süren bir görüşme yaptı.
         Çünkü,  CHP’li Milletvekilleri de adaların işgalini gündeme getirmeye başlamışlardı. Başbakan’a soru önergeleri veriyorlar, basın toplantıları düzenliyorlar ve meclis kürsüsünden  de bu konuyu gündeme getiriyorlardı.
         Ana muhalefetin de devreye girerek bu konuyu  gündeme taşıması Yunanistan’ın hoşuna gitmemişti. Atina’nın da onayıyla Ankara Büyükelçisi Loukakis, CHP Genel Merkezi’nden randevu isteyerek bu konuyu konuşmaya geldi.
         Kyriakos Loukakis, eski Musul Başkonsolosu olan CHP Genel Başkan Yardımcısı Öztürk Yılmaz’a görüşmenin başında biraz sert çıktı. Bu adaların Yunanistan’a ait olduğunu anlatmaya çalıştı. Ve bu konuya CHP’nin de müdahil olmasına tepki gösterdi.
         Ancak daha sonra Ege adalarıyla ilgili haritalar masaya serildi. Özellikle de Amerika ve İngiliz haritaları bu adaların Türkiye’ye ait olduklarını gösteriyordu. Büyükelçi geri adım atmaya başladı. Çünkü her iddiasının yanlış olduğu ortaya konuluyordu. Tek, tek masanın üzerine yatırılan bilgi ve belgeler ile Yunanistan’ın ihlallerinin örnekleri Büyükelçi’yi bunaltmıştı…
         Önümüzdeki günlerde CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu,  grup toplantısında bu konuyu da gündeme taşıyacak. Kendisi adalar konusunda enforme edildi. Belgeler ve bilgiler Kılıçdaroğluna aktarıldı. CHP Genel Başkanı’nın Yunanistan tarafından işgal edilen adalarla ilgili bilgi ve belgeleri grup toplantısında ortaya koymasının ardından iktidarın bu konuya ne yanıt vereceği de merak konusu. Konu , ana muhalefet tarafından “vatana ihanet “ nedeniyle bir suç duyusuna gider mi bilmiyorum.
 
         Ancak bu konu, artık kabuğunu yırtmaya başladı…
 
         Çünkü, Yunanistan’dan sonra Anayasa Mahkemesi de işgal edilen adalar konusunu incelemeye aldı. Bu da çok ciddi bir gelişme.
 
         Yunanistan’ın Türkiye egemenliğinde bulunan Ege’deki 16 adayı işgal etmesine göz yumdukları gerekçesiyle, aralarında Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, eski Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, eski Başbakan ve Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun da bulunduğu hükümet yetkilileri hakkında suç duyurusunda bulunuldu. Başvuruda şüphelilerin 'vatana ihanet' suçuyla yargılanmaları gerektiği belirtildi.
         Anayasa Mahkemesi, de bu başvuruyu ciddi bularak incelemeye aldı. Yargılama sonunda hak ihlali olduğunu tespit edilirse  aralarında Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın da bulunduğu isimler TCK 302'inci maddeden yargılanacak. Başvurunun reddedilmesi halinde ise Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne gidilecek
         Şimdi top Anayasa Mahkemesi’nde…Delil ve bilgi toplama aşamasında Emekli Albay Ümit Yalım’ı dinlerlerse sanırım ikna olacaklardır.

Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
  Toplam yorum 0   Onay bekleyen 0  


Yorumunuz editörlerimiz tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.
 

Bu yazı henüz yorumlanmamış...


 Yazarın Diğer Yazıları
 
  ÇOK OKUNANLAR
  YAZARLAR

 
EMİN VAROL
 
GAZETEC? ACI S?YLER !

 
Ercan Deva
 
Hatalar Zinciri ve Ortak Akıl

 
MURAT ŞAHİN
 
Matematik Ucuzlugu

 
Cahit Saraçoğlu
 
100 Milyar Liralık Destek Alacaklar
  ÇOK YORUMLANANLAR
  ANKET
Cumhurbaşkanlığı Seçimerinde Kim Kazanır?
Recep Tayyip Erdoğan
Kemal Kılıçdaroğlu
Muharrem İnce
Diğer
 Sonuçları göster   
 
 
RSS

Add to Google
Medya Spot'ta yayınlanan her türlü yazı ve haber kaynak belirtilmeden kullanılamaz.  Sayfalarımızda kaynak belirtilerek yayınlanan haberler ilgili kaynağa aittir ve bu haberlerin kopyalanması durumunda, tüm sorumluluk kopyalayan kişi / kuruma ait olacaktır. Başka kaynak veya gazeteden alıntı yazarlar ve site yazarlarına ait yazılardan dolayı Medya Spot sorumlu tutulamaz.