Türk Silahlı Kuvvetleri’nde yedek subay olarak Mamak Muhabere Okulu’nda toplam 18 ay askerlik yapan bir kişi olarak içim acıyor.
Beğenirsiniz yada beğenmezsiniz ama, Anayasa, askerlik hizmeti ile ilgili düzenleme yapmış durumda. Anayasa’nın 72. maddesinde “Vatan hizmeti her Türk’ün hakkı ve görevidir. Silahlı Kuvvetler’de veya kamu kesiminde ne şekilde yerine getirileceği veya getirilmiş sayılacağı kanunla düzenlenir” hükmü bulunuyor.
Yine, Anayasada, “Herkes kanun önünde eşittir. Hiçbir kişiye, aileye, zümreye veya sınıfa ayrıcalık tanınamaz” hükmü de yer alıyor.
Şimdi, eğri değil, gelin doğru oturup doğru konuşalım. Ekonomik durumu iyi olan yaklaşık 500 bin kişi, şu ya da bu şekilde 30 bin lirayı bulup buluşturacak ve kışlaya hiç gitmeden askerlik görevini yapmış sayılacak.
Şimdi, gelin birlikte bu gelişmeyi irdeleyelim. Hoşgörüyle karşılanabilecek ölçüde mizah unsuru katalım.
Türkiye’de askerlik görevini, yoksul gençler yapar ve vatanı korumak onların görevidir. Onlar gerektiğinde savaşmak için gerekli tüm eğitimleri alırlar. Vatanı korurken, terör kurşunlarına hedef olurlarsa şehitlik mertebesine yükselirler. Vatan hizmeti, her yoksul Türk gencinin hakkı ve görevidir.
Anayasa uyarınca herkes kanun önünde eşittir. Bu eşitlik, parası olanlar açısından öncelikle geçerlidir. Başka bir deyişle parası olan hiç kışlaya bile gitmeden askerliğini yapar.
Yapılan düzenleme acaba Anayasa’ya aykırı mıdır? Hiç kuşku yok ki, bu hukukçuların ilgi ve yetki alanına giriyor. Ama, bence incelenmelidir!
……..
Askerlik anıları güzeldir. İnsanlar askerde yaşadıkları ilginç olayları hiç unutmaz, fırsat buldukça anlatırlar. Bazı anılar vardır ki, insanların kahkahalarla gülmesine neden olur. Bazıları ise acıklı ve hüzünlüdür. Bazıları ise kıvrak zeka ürünü oldukları için ölümsüzdür.
Belki, bir teselli gibi olacak, ama yazmak zorundayım. Bedelli askerlikten yararlanmak için parayı bastırıp kışlaya gitmeden teskere alacak olanları gelecekte bir sürpriz bekliyor. Günün birinde bir arkadaşları onların yanında askerlik anılarını anlatmaya başlarsa ağızlarını hiç açamayacaklar. Açarlarsa, “Sus kardeşim sen kışlaya bile gitmedin ki! Sus da dinle” yanıtını alacaklar. Hiç askerlik anısı olmayan ne anlatabilir ki?
Askerliklerini layıkıyla yapan, yazın sıcaktan dudakları çatlayan, kışın eğitimde donmanın eşiğinden dönen, silahlı gece yada gündüz nöbet tutan, karavanaya kaşık sağlayan tüm askerlere selam olsun. Vatan sizlere emanet…
24 Kasım 2011