Seçimler...
Cumhurbaşkanlığı seçimlerine dair yazı yazmaya niyetlenirken, öylesine hızlı gelişen siyasi
hareketler ve olaylar oldu ki, haklı olarak gündemin gerisinde kaldım.
Ama seçimlerle ilgili kısa analizler yapmak da farz yani.
Seçimin galibi Erdoğan.
Matematiksel sonuç bu.
Değiştirilemez gerçek bu aynı zamanda.
Ama “galip mi acaba?” sorusuna herkes doğru yanıtı arıyor.
Çok anlaşılır değil ama TV'lerde bu konu harıl harıl tartışılıyor.
Geçmiş seçimlerle karşılaştırmalar, sandığa gitmeyenlerle ilgili değerlendirmeler, muhalefet
partilerinin yaptığı taktik hatalar, AKP'li seçmenlerin “üzerine çöken rehavet”, CHP'lilerin “tıpış
tıpış sandığa” gitmemeleri nedeniyle, katılmanın tahminlerin çok altında olması ve Erdoğan'ın ilk
turda köşeyi dönmesi...
Ve İkinci tur hayallerinin suya düşmesi.
Anlaşılması kolay bir gerçek var ki, bunun değişmesi imkansız.
O da, AKP'nin 12 yıl içinde 9 seçimden galip çıkması.
Ana muhalefet açısından ne tartışılabilir ki?
Çok şey tartışılabilir...
Ammaaaa...
Bu ülke, Erdoğan'ın yönetimi altında dörtnala yol alıyor.
Şimdi de, 864 rakımlı Çankaya'nın “mutlak” hakimi oldu.
Başkanlık ve yarı başkanlık sistemi tartışmaları bence siyasetin “ çerez” bölümü.
Bu sistemin, ya da rejim değişikliğinin on ay sonraki seçim sonuçlarına bağlı olduğunu
unutmayalım.
Ama bir şeyi daha unutmayalım.
Bu halk, muhalefetin ileriki bir tarihte, yani gelecekte, yani bir gün iktidara gelmesini istemiyor.
Bu gerçek, halkın tümünün ya da yarısının AKP'yi çok sevdiğinden değil.
AKP'yi içine çok sindirdiğinden hiç değil.
Ama somut bir gerçek daha var, muhalefet partilerinin hiç biri ama hiç biri halka
hiç yeni bir şey söylemiyor.
Ya da söyleyemiyor.
Vaat etmiyor veya edemiyor.
Sonuçta bu halkın yarısı sandığa gidip Erdoğan'ı seçiyor.
Diğer yarısı da “bırakın dağınık kalsın” deyip çeşitli yönlere gidiyor.
Buna “Turbo kapitalizm”in doğal sonucu demek zor.
Çok başka nedenleri var bu başarının.
Ama bir şey daha var...
Bu halk, yani AKP'li seçmen, yani milletimizin yarısı, RTE'yi Miss Turkey (!) bile seçer.
Çünkü ülkemin insanı buna müsait.
Yarısı zaten banko....