TBMM Genel Kurulu’nda Emekli Sandığı Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapan Kanun Tasarısı, 216 Ak Partili 1 CHP’li vekil oyu ile yasalaştı. Böylece emekli milletvekillerine yüzde 60’lar seviyesinde bir artış getirildi. TBMM Başkanı Cemil Çiçek düzenlemeyle ilgili değerlendirmesinde, 1970’lerde TBMM Başkanlığı yapan Kemal Güven’le görüştüğünü ve eski düzenlemeler doğrultusunda çok düşük emeklilik maaşı aldığını belirterek, “Geçim sıkıntısı çekiyorlar. Çok rahatsız oldum, bir şeyler yapmamız lazım” demiş.
Bunu okuyunca, bu mantıkla hareket eden Çiçek ve onun gibi düşünen vekiller de ‘kendileri yaşlandıkları dönemde yeni vekillerin onları düşünerek, zam yapmasını sağlamayı mı amaçlıyor’ diye insan sormadan edemiyor. 
Milletvekilliği yapmış emekli olmuş kişilerin kendilerine, eşlerine evlenmemiş kız çocuklarına bu millet ömür boyu bu derece lüks içinde bakmak zorunda mı? İnsan bunu da sormadan edemiyor.
Milletvekilinin çalıştığı dönemde TBMM’ye gelen gideninin çokluğundan, dolayısıyla da onlara yaptığı masrafları bahane ederek, maaşları artması gerektiği söylenir. Yahu çok kişi bilmiyor ama bari biz birbirimizi kandırmayalım. Bu meclis’te çay 10 kuruş, çorba 50 kuruş, salata 50 kuruş, et yemeği 2.5-4 lira arasında değişiyor, tatlı 1 lira. Ayda 8 milyar lira civarında maaş alan birini bu ücretler batıracaksa….
Zaten emekli vekillerin büyük çoğunluğu da mutlaka öğlenleri TBMM lokantasında yemek yerler. Hatta buluşma partileri düzenlerler.
Sorunlarını, dertlerini çözmek için haftanın Salı, Çarşamba ve Perşembe günleri ziyaretçilere açık olan Meclis’e en çok hukukun askıya alındığı Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi insanı geliyor. Dolayısıyla da o bölgelerin milletvekilleri gerçekten ağırlamak zorunda kalıyorlar. Ancak oradan gelenlerin bir çoğu köy sahibidir, ağadır, zaten burada yaptığı ikramların kat katını kendi ilinde, köyünde, bölgesinde yapıyor. Bu fiyatlarla onlar da ‘ekonomik olarak çöküyoruz’ demezler.
Düzenleme Meclis Genel Kurulu’nda görüşülürken gazeteciler olarak, TBMM idaresinden kaç milletvekili yararlanacak diye soruyoruz, “bu konuda açıklama yapılmaması talimatı verildi” yanıtı alıyoruz.
Anlamıyorum, kimden ne saklanıyor?
Bu halkın kaç emekli milletvekilinin lüks içinde yaşaması için alacağı maaşı bilmesi neden saklanıyor?
Emekli olmuş, görevini yapmış milletvekilinin, ömür boyu çoluk çocuğunun, kendisinin, eşinin özel hastanedeki sağlık hizmetlerini, bu halk neden bu kadar lüks bir ücret içerisinde ödemek zorunda? Onu da anlamak mümkün değil. 
Emekli olmuş vekil, emekli maaşını alıyor, eğer iş yapacak durumda ise maaşımı artırın yönünde sesi çıkmıyor. Ne zaman ki elini ayağını işten, güçten çekiyor, sadece emekli maaşına kalıyor, ‘müflis tüccar misali’ eski defterleri karıştırmaya ve emekli olduğu kurum üzerinde kulisler yaparak, emekli maaşının artırılmasına çalışıyor.
Vatandaşlardan tepkiler de çığ gibi gelirken, bir yandan da partilerdeki duyarlı vekillerin tepkileri sürüyor. Örneğin bunlardan birinin Kültür Bakanı Ertuğrul Günay olduğunu sanmıştık. Günay, “'Kolaycı kahramanlık' yapanlardan olmak istemem. Ancak, biraz içim burkuldu demezsem, kendime karşı saygısızlık etmiş olurum" diyerek durumdan rahatsızlığını dile getirirken helal olsun haklı konuştu dedik. Ancak, devamında “Bir eski milletvekilinin yaşama intibakının çok kolay olmadığını biliyorum. Bu yüzden eski milletvekilleriyle ilgili düzenlemelerin daha makul bir ölçüde yapılmasını kabul ederim. Madem ki; bir emekli çalıştığı zaman ondan kesinti yapılıyor, bir eski milletvekili çalıştığı zaman ondan da kesinti yapılması gerektiğini düşünürüm" diyerek de, zamdan yana olduğunu dile getirdiğini okuduk. O zaman anladık ki; sayın Günay’da bakanlıktan ayrıldıktan sonra o da emekli maaşına muhtaç kalacak.
Günay’a milletvekili maaşındaki zam kararından sonra yapılan eleştiriler hatırlatılırken de, bunların dikkate alınmamasını, hepsinin daha sonra, ‘ben kabul etmiyorum, asıyorum kesiyorum’ diyenler olduğunu ve aldıklarını hatırlatarak, siyaseten oportünistliğin de sürebildiğini kaydediyor. Günay, “Geçmiş örnekleri var. Bu tür kolaycılığa tenezzül etmem. Bir milletvekilinin emekli maaşını kesintisiz almasını genel uygulamaya aykırı sayarım. Sanıyorum Sayın Cumhurbaşkanı bunu dikkate alacaktır” değerlendirmesi yapıyor.
Bu halk emekli olana bakmakla yükümlü. Buna kimse itiraz etmiyor. Ancak, bu kadar lüks bakmakla yükümlü mü bunu sorgulamak gerekiyor.
Emekli vekil maaşları 5 bin 600’den, 7 bin 750 liraya çıkarılarak bu yükümlülük konuluyor. Bu düzenlemeden yaklaşık 3 bin eski milletvekilinin yararlanmasının önü açılıyor.
Emekli olup halen parlamentoda olan vekillerin maaşı da düzenlemeyle 19 bin liraya çıkarılıyor. Aktif milletvekili olup emekli maaşı da alan vekillerden bin 950 liralık prim kesintisi de kaldırılıyor.
2011’de milletvekili seçilerek TBMM’ye giren ancak milletvekili emekliliği hakkı olmayan 220 genç vekil de bu düzenlemeyle milletvekili emekliliğine hak kazanıyor.
Düzenlemeyle, TBMM Başkanı, başbakan, bakan ve vekillerin emekli maaşı da arttırılıyor. Mevcut emeklilik aylıkları, Cumhurbaşkanı maaşındaki değişime endeksleniyor. Cumhurbaşkanına ödenmekte olan emeklilik aylığının yüzde 42 oranı, 31 Aralık 2020 tarihine kadar yüzde 60 olarak uygulanması getiriliyor. Böylece, ileride maaş artışı istemeye gerek kalmayacak, çünkü devletin en üstündekinin maaşı hep en yukarıdan belirlenir. Böylece onun yüzde 60’ı da vekillere maaş olacak. Vekiller, artık vatandaşın tepkisini de çekmeyecek.
Düzenlemeyle bugüne kadar farklı miktarlarda maaş alan milletvekillerinin emeklilik maaşı ek ödenekle birlikte en az 7 bin 750 TL, tüm emekli TBMM Başkanları ve Başbakanların maaşı ise 11 bin 500 TL olacak.
Başka bir düzenlemeyle, milletvekilliği bitenler, emeklilik hakkını kazanmamış ve herhangi sigortalı bir işte çalışmıyorsa 4 yıl süreyle prim ödemesini TBMM ödeyerek milletvekili statüsünde emekli olması sağlanacak.
Esen kalın….
[email protected]