Dini ön planda tutan muhafazakar Adalet ve Kalkınma Partisi’nin Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin, “Teröre kurban gidenleri şehit sayıp maaşa bağlayacaklarını” açıkladı. Bu tutumuyla Bakan Şahin, “şehitlik” gibi bir ulvi değer konusunda bilgi sahibi olmadığını gözler önüne serdi.

 

MHP Lideri Bahçeli’nin “Şehitlik makamı rüşvet değil” şeklindeki sert açıklamasının ardından, önce Bakan Fatma Şahin, daha sonra da İçişleri Bakanı Naim Şahin, açıklamaların yanlış anlaşıldığını söyleyerek, “Şehitliğin ve şahadetin ulvi bir değer olduğunu” açıkladılar. Önce söyleyip sonra “Yanlış anlaşıldı gerekçesiyle düzeltme yaklaşımı” Bakanlarda bir alışkanlık haline geldi. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Şahin’in ilk açıklaması, şehit ailelerinin büyük tepkisine neden oldu.

 

“Şehitlik Müslümanlıkta en yüce mertebe” olarak tanımlanır. Asker ocağında yapılan yemin törenlerine katılanlar, “Türk sancağını canımdan aziz bilip icabında vatan, cumhuriyet ve vazife uğruna seve seve hayatımı feda edeceğime namusum üzerine and içerim” diye yemin ederler. Bu tanımlama, vatan uğruna şehit olmaya gözünü kırpmadan gidileceğinin kanıtıdır.

 

Şehitlik, kanını, canını, dini, vatanı, bayrağı ve milleti için hasredenlerin buluştuğu mukaddes bir olgudur. Müslümanları, düşmanlarına üstün kılan en önemli hususlardan biri “Ölürsem şehidim, kalırsam gazi” inancıdır.

 

14 Nisan günü bir hafta sürecek olan Şehitler Haftası yaşanacak. Bu haftanın anlamına uygun anma törenleri yapılacak. Bu vesileyle tüm şehitlerimizi minnet ve rahmetle anıyor, onlara şükran borcumuz olduğunu dile getirmeyi görev biliyoruz. Tüm şehit ailelerine ve milletimize  sabırlar diliyoruz.

 

Bakan Şahin’e de bir çağrımız olacak:

 

Sayın Bakan, şehitlere saygılı olun, lütfen ama lütfen susun!