İnanılır gibi değil, ama yaşadıklarım çok çarpıcı.
Ekonomi tıkır tıkır işliyor..
Türkiye’nin iç ve dış hiçbir borcu kalmamış.
Ülkenin Fransa başta olmak üzere yabancı ülkelerle ve komşuları ile hiçbir sorunu yok.
Emekliler maaş kuyruklarında beklemiyorlar. Yüzde 100 artırılmış olan maaşları özel kuryelerle evlerine getirilerek teslim ediliyor.
Başta memur ve işçiler olmak üzere emekleriyle çalışanların hepsi kendilerine ait evlerle oturuyor ve mutlu bir yaşam sürüyorlar.
Çiftçilerin yüzü gülüyor. Gökten adeta bereket yağıyor. Düzenli yağan kar ve yağmur ürün rekoltesinde rekor sonuç yaratıyor. Sebze ve meyve bollaşmış.
Hayvancılıkta hiçbir sorun yaşanmıyor. Kasaplarda et fiyatları ucuzlamış durumda. .Maaşlarından yakınan milletvekilleri artık bol bol “et” yiyebiliyor!
Alkollü içkileri içenlerin sayısı azalmış. İnsanlar artık kederden değil, sadece sevinçten içiyorlar.
Trafik anarşisi bitmiş. Motorlu araçların sürücüleri trafikte son derece nazik ve hoşgörülü davranıyorlar. Artık, hatalı solama yok, sürekli kollama var. Trafik kazası olmayan tek ülke olarak Türkiye dünya birincisi olmuş.
Doktorların baktıkları hasta sayısı günde 5 kişiye düşmüş. Bu gelişmenin nasıl sağlandığı araştırılıyor. Çıkan sonuç şu: Artık insanlar, ekonomik ve sosyal sorunları çok azaldığı için pek hastalanmıyorlar.
Ve düşünce ve ifade özgürlüğünün önündeki engeller kalkmış. Türkiye, dünyada örnek ülke seçilmiş.
Olur mu demeyin, ama halkın doğru ve yansız bilgi edinme hakkı gerçekleşmiş.
Gazeteciler cezaevinde değil. Mahkumların sayısı iyice azalmış. Mahkum kalmayan bazı cezaevleri “müze” yapılmış.
…..
Eşim Nuray, “Uyan artık. Kahvaltı hazır. Çay karardı” diyor.
Uyanıyorum.
Meğer, tüm bu yaşadıklarım rüya imiş.
Ne dersiniz saygıdeğer okurlar. Rüyası bile çok güzel değil mi?
2012’nin güzellikler getirmesini diliyor, yeni yılınızı kutluyorum.