Günün Haberleri   |   Giriş sayfam yap   |   Favorilere ekle   |   Künye   |   İletişim   |   Sitene haber ekle


 
DOLAR
35,2190
EURO
36,7934
IMKB
9.742,000
ALTIN
2.978,080
 
Hava Durumu ANKARA
2 / 9 C°
Değiştir
 
     
 
Medya Spot Google
 
 
 Ana Sayfa  Gündem   Ekonomi   Dünya   Yaşam   Medya   Spor   Magazin   Polis Adliye 
 
SİYASETTE TERCİH EDİLEN 'UZLAŞMA' DİLİ OLMALI!
 Ercan Deva 15 Mart 2012 Perşembe  
Türkiye Büyük Millet Meclisi( TBMM)  milleti temsil eden ve saygı duyulması gereken bir kurumdur.TBMM,  çalışmalarında “uzlaşma kültürünü” ön planda tutan bir üslupla tüm topluma örnek olmak durumundadır. Meclis’te amiyane tabirle “sokak kültürü” egemen olmamalıdır. Komisyonlarda ve TBMM genel kurulunda “Gerekirse döve döve kanun çıkarırız” görüntüleri yakışık olmamıştır.
 
Peki, bu noktada, toplumda gerilim yaratabilecek yasaları, her ne pahasına olursa olsun çıkarma yaklaşımı konusunda Başbakan’ın kullandığı üslubu da eleştiriyorum. Başbakan’ın “Hangi dilden anlarsan” diye ifade ettiği yaklaşım siyasetin üslubu değildir, olmamalıdır.
 
Adalet ve Kalkınma Partisi tek başına iktidarda olan ve TBMM’de önemli çoğunluğa sahip bir partidir. Meclis genel kurulunda çoğunluğa sahip olması, iktidar partisinin“Ben her istediğimi yaparım” yaklaşımıyla hareket etmesini gerektirmez.
 
Kamuoyunda tüm boyutları ile tartışılmayan ve eğitimde reform gibi sunulan 4+4+4 yasa teklifinin “oku-oyla” yöntemiyle komisyondan kavga-dövüş geçirilmesinin ileriye dönük
sonuçları ise tartışmaya açıktır.
 
TBMM Başkanı Çiçek’in söz konusu teklifin usullere  uygun biçimde komisyondan geçip geçmediği konusunda izleyeceği tavır, TBMM’nin bundan sonraki çalışmalarının selameti açısından büyük önem taşıyacaktır. Çiçek’in bu konudaki tavrı muhalefet partileri açısından önem taşımaktadır. Meclis Başkanı, izleyeceği tavırla “Tarafsız bir başkan mı, değil mi?”
sorusuna yanıt vermiş olacaktır.
 
Görünen o ki, TBMM’de barış ve uzlaşma kültürü yerine kavgaya dayalı güç gösterisinin ön plana çıkması tüm toplumu kucaklayacak bir Anayasa değişikliği yapılabilmesi arayışına da gölge düşürmüştür. TBMM’nin kısa süre içinde gerilim ortamından sıyrılarak “uzlaşı kültürü” ne ağırlık vermesini diliyorum.
 
                       
Cevabı beklenen iki soru:
 
Gazeteci Nedim Şener, Ahmet Şık, Sait Çakır ve Coşkun Musluk tahliye oldular. Peki, 375 günün faturasını kim ödeyecek?
 Madımak’ta işlenen “insanlık suçu” cezasız mı kalacak ve vicdanlardaki kanamayı kim durduracak?
 
Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
  Toplam yorum 0   Onay bekleyen 0  


Yorumunuz editörlerimiz tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.
 

Bu yazı henüz yorumlanmamış...


 Yazarın Diğer Yazıları
 
  ÇOK OKUNANLAR
  YAZARLAR

 
EMİN VAROL
 
GAZETEC? ACI S?YLER !

 
Ercan Deva
 
Hatalar Zinciri ve Ortak Akıl

 
MURAT ŞAHİN
 
Matematik Ucuzlugu

 
Cahit Saraçoğlu
 
100 Milyar Liralık Destek Alacaklar
  ÇOK YORUMLANANLAR
  ANKET
Ekrem İmamoğlu CHP Genel Başkanı Olmalı mı?
Evet
Hayır
İlgilenmiyorum
 Sonuçları göster   
 
 
RSS

Add to Google
Medya Spot'ta yayınlanan her türlü yazı ve haber kaynak belirtilmeden kullanılamaz.  Sayfalarımızda kaynak belirtilerek yayınlanan haberler ilgili kaynağa aittir ve bu haberlerin kopyalanması durumunda, tüm sorumluluk kopyalayan kişi / kuruma ait olacaktır. Başka kaynak veya gazeteden alıntı yazarlar ve site yazarlarına ait yazılardan dolayı Medya Spot sorumlu tutulamaz.