Gerçekten Binali hükümetinin ekonomik modelini anlamak mümkün değil.

Hükümet sözcüleri ayrı konuşuyor.

Sarayın çakma ekonomistleri ayrı.

Enflasyon verileri “çakma”

Tahminler “sahte”

Ekonominin direksiyonunda olanların haricinde herkes konuşuyor, herkes geleceğimizi güllük

gülistanlık olarak takdim ediyor.

Oysa hiç de öyle değil.

AKP iktidarı son 14 yıldır Türk halkına yetecek kadar gelir sağlayıcı bir üretim modelini ortaya

koyamadı.

Biraz eyyamcı.

Biraz doğa şartlarına bağlı (!)

Büyük oranda, turist gelirlerine endeksli.

Orta ölçekli ihracat.

Açık konuşmak gerekirse:

Biraz değil, büykoranda kadere bırakılmış bir model.

“Saldım çayıra, Mevlam kayıra” modeli aslında.

Nerden çıkarıyoruz.

Anlatalım.

Merkez Bankası Genel Müdürlüğüne geçtiğimiz aylarda atanan Murat Çetinkaya, “TCMB olarak

önümüzdeki dönemde paydaşlarla iletişimin artırılmasının önemli faydalar sağlayacağından

eminim. Önümüzdeki dönemde de şeffaf ve öngörülebilir politikalarla devam edeceğiz.

Enflasyonun hedef koyulmuş seviyelere ulaşması için çalışırken, disiplini de elde

bırakmayacağız” demişti işe başlarken.

Yılardır siyasi baskılara göğüs geren eski genel müdür Başçı’nın koyduğu çağdaş kurallar ve

sürdürdüğü kriterler kıs zamanda unutuldu.

Ve Çiçeği burnunda genel müdür Çetinkaya üst üste üç ay faiz oranlarını düşürmeyi başardı (!).

Bu ay da düşürülmesini bekliyoruz.

Ben yıl sonu tablosunu merak ediyorum açıkçası.

Hep yazmışımdır.

Şimdi de yazma vakti geldi sanırım.

Osmanlı Padişahlarından biri, sarayın çevresinde seyyar satıcıların bağırmalarını yasaklamış.

Bu yasaktan haberi olmayan bir gariban seyyar satıcı “Erikci geldiiii erikciiii... diye bağırırken

saray muhafızları tarafından derdest edilmiş.

Doğru padişahın huzuruna çıkarılmış.

Padişah sormuş “Bre aymaz adam, saray çevresinde neden bağırırsın, emrime uymazsın”

dedikten sonra “ Yatırın ve gereğini yapım” buyruğunu verir.

Meğer öyle durumlarda ceza, satılan her neyse, bunun seyyar satıcının poposuna

sokulmasıymış.

Saray muhafızları her yaptıkları hamle karşısında seyyar satıcının kahkaha atmasına müdahale

edememişler.

Tabii padişahın dikkatini çekmiş bu durum:

“Bre deyyus, ceza verdik ama sen devamlı gülersin. Ne ola ki kahkaha atarsın?” demiş..

Yerde yüzüstü uzanan seyyar satıcı başını kaldırmış::

“Padişahım, kendi halime değil arkamdan gelen patlıcancının haline-istikbaline gülüyorum” demiş

ve kahkahasını sürdürmüş.

Bizim ki de aynı merak…

“Enflasyonun geleceği ne olacak?”

Yılbaşını bekleyelim..,

Yani patlıcancıyı !!!