Günün Haberleri   |   Giriş sayfam yap   |   Favorilere ekle   |   Künye   |   İletişim   |   Sitene haber ekle


 
DOLAR
35,1981
EURO
36,7471
IMKB
9.725,000
ALTIN
2.968,730
 
Hava Durumu ANKARA
2 / 7 C°
Değiştir
 
     
 
Medya Spot Google
 
 
 Ana Sayfa  Gündem   Ekonomi   Dünya   Yaşam   Medya   Spor   Magazin   Polis Adliye 
 
REEL SEKTÖR REKABET ORTAMI İSTİYOR
 Cahit Saraçoğlu 23 Nisan 2013 Salı  

 Türkiye 2012’de yüzde 2.2 oranında büyürken bankacılık sektörünün 2012’deki yüzde 19’larda olan karlılığı ve kredilerde yüzde 16 oranındaki büyümesini reel sektör temsilcilerine sorduk. Reel sektör temsilcileri daha iyi rekabet şartlarının olmasını istediklerini dile getirirken, muhalefetin ekonomi kurmayları ise ülkeye giren sıcak paranın hem üreticinin rekabetini bozduğunu hem de bu paranın girişine aracılık eden bankaların karlılığını artırdığına dikkat çekiyorlar.
 
Reel sektörün ve ekonomist siyasetçiler, “İmalat sektörünün yüzde 4,5’lerde özel sektör yatırım talebinin daraldığı bir 2012’de bankacılık sisteminin orantısız büyümesini nasıl değerlendiriyorsunuz? Sorusuna şu yanıtları verdiler.
 
ZORLU HOLDİNG: HEM İÇTE HEM DIŞTA BÜYÜMELİYİZ
 
Zorlu Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Nazif Zorlu, “İmalat sektöründeki yüzde 4,5 büyüme ihracattan geldi. O nedenle ortalama büyüme yüzde 2,2 oldu. İhracatta büyüme olmasaydı imalat sektöründeki büyüme daha da düşük olurdu. Bankacılık sektöründeki yüzde 19 karlılık olumlu bir gelişme ama daha çok iç tüketime bakıldığında daralma var. Hem iç tüketim, hem ihracat dengeli olmalı. Bizim hem iç hem dışta da büyümemiz lazım. Yüzde 6,5-8 arası hedef öngörümüzü mutlaka sağlamalıyız” sözleriyle değerlendirdi.
 
HAKKI MATRAŞ: REKABETİN UYGUN OLMASINI İSTİYORUM
 
Matraş Deri Sanayi Yönetim Kurulu Başkanı Hakkı Matraş ise “Rakamlara bakmaktan ziyade gerçek hayatın bana hissettirdiğine bakıyorum. Üretim yapıp yabancı ülkelere satan biriyim, bu satışımda rekabet gücümü düşürmeyecek bir para politikası istiyorum. Çünkü şu anda Türkiye’de yabancı malların daha çoğunlukta vitrinlerde olduğunu görüyoruz. Bizim daha çok büyümemizi sağlayacak olan ihracatımızın 252 milyar doları geçmesini istiyorum. Daha kalabalık bir nüfusumuz var. Daha çok mal satmaya üretmeye ihtiyacımız var. Bu ise daha uygun bir para politikası ve dana cazip yatırım ortamı ile olacak. Çözüme yönelik barış planları çok güzel bizi daha ileriye götürecek bir adım ama daha iyi rekabet ortamının da olmasını istiyorum. Çünkü teşvik politikasına rağmen, sanayi yine büyük yerlerde yer alacak. Daha iyi büyüme istiyorum. Bu yatırım hevesi ile olacak. Bugün yaptıklarımız yüzde 4,5’ta bırakıyor bizi. Daha akılcı planlama yaptığımızda yatırımcılar teşvik bölgelerine mi gider yatırımlarını mı büyütür o zaman yüzde imalat sektöründe büyüme 6,5-7 olur, şimdiki bize yetmiyor” tespiti yaptı.
 
AKİF HAMZAÇEBİ: FAİZLERİN DÜŞMESİ BANKALARI KARLI HALE GETİRDİ
 
CHP Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi ise 2012 de cari açığın küçüldüğünü ancak, tasarruflar sonucu değil özel sektörün yatırımlarının düşmesinden kaynaklandığını belirtti. Türkiye ekonomisinin sürdürülebilir yüksek büyümesinin önündeki en büyük engelin cari açık olduğunu vurgulayan Hamzaçebi, bankaların karlılığına ilişkin değerlendirmesinde “Reel artışa bakmak gerekiyor. Enflasyon yüzde 7’lerde olunca, yüzde 2,2 büyümeyi eklersek, reel artış yüzde 4-5 civarında oluyor. Kredilerdeki artışı büyütmemek gerekiyor. Bu nominal bir artıştır. Özkaynak karlılığına bakmak daha uygun olur. Çünkü kar, özkaynak oranıdır. Ne kadarlık bir özkaynakla ne kadarlık kar edilmiştir. Bu oran bankacılık sisteminin doğru yerini tespit eder. Buna bakınca da bankacılığın 2012 yılı karlılığının 2011 seviyelerinde olduğunu görüyoruz. Bu normal bir seviyedir. Bankacılık sisteminde karın artış nedenlerinden biri de faizlerdeki düşüştür. Faizlerin düşmesi bankaların ellerindeki kamu kağıtlarının değerini artırmıştır. Bu da doğal olarak kara yansımıştır. Bankacılık sisteminin kredi faaliyetinden çok kar ettiğini söylemek yanlış analiz olur” diye konuştu.
 
FAİK ÖZTRAK
 
CHP Genel Başkan Yardımcısı Faik Öztrak ise Türkiye’nin en önemli probleminin uygulanan büyüme politikası olduğunu ileri sürdü. Büyüme politikasında ülkeye giren sıcak paranın hakim olduğunu belirten Öztrak, bunun da üretimdeki rekabet dengesini bozduğunu söyledi. Bu nedenle imalat sektöründeki büyümenin düşük çıkmasında rekabet edememesi dolayısıyla da yatırım yapamamasının yattığını kaydeden Öztrak, döviz arzının artışı nedeniyle de TL’nin değerlendiğine bunun da üretim yapan tarım ve sanayiyi etkilediğini kaydetti. Öztrak, bankacılık sektörünün küresel likidite bolluğunu içeri sokmada aracılık etmesi nedeniyle karlılık ve kredilerde büyümesinin olduğuna da dikkat çekti.
 
MHP’Lİ GÜNAL: REEL SEKTÖRDE İFLASLAR BAŞLAYACAK
 
MHP’nin eski Merkez Bankacı Antalya Milletvekili Mehmet Günal ise reel sektörlerin bazılarında iflas ertelemelere başvurulduğu yönündeki haberlere dikkat çekerek, bankaların KOBİ ölçekli firmalara kredi vermekten kaçınmasının ekonomik sorunlara neden olacağını söyledi. Günal, bankaların karlılığının büyük kısmının işlem ücreti adı altında olmasının da bankacılık işleminde esasen yatırım ve işletme kredisi vermenin dışına çıkıldığına da dikkat çekti.
 
NAFİ GÜRAL: BANKALAR İMTİYAZLARINI İSTİSMAR ARACI KULLANIYOR
 
Kütahya Porselen A.Ş Yönetim Kurulu Başkanı Nafi Güral ise bankacılık sektörünün küresel bankalar nezdinde yukarılara büyümesinin mutluluk verici olduğunu belirtirken, “Aslında büyümelerinin, ülkemiz insanlarına uygulanan yüksek faiz ve haksız gelir getirici enstrümanlar icat ederek elde etmiş olmalarından üzüntü duyuyoruz” dedi. Türk Bankacılık sisteminin 2001 ekonomik türbülansına girinceye kadar vatandaşlardan topladığını devlete satarak yüksek karlar elde etme uygulamalarının sona erdiğini büyük faturalar ödeyerek anladıklarını ve  bu yolla değil bankacılık yaparak para kazanmak zorunda olduklarını kabul edip, bu istikamette sistemler oluşturmaya başladıklarını dile getiren Güral, “Ancak, dünyanın hiç bir ülkesinde benzeri olmayan faiz dışı gelir elde etme enstrümanları yaratıp ve de yüksek faizler uygulayarak bu karları elde ettikleri anlaşıldı” tespiti yaptı. Bu nedenle ekonomi yönetiminin bankacılık sistemini sorgulaması ve hem iş dünyasının hem de sade vatandaşlarımızın haksız kazançlara karşı koruma sağlaması gerektiğini belirten Güral, “Sade vatandaşların sorunlarının başında, özellikle kredi kartı gecikmelerine uygulanan faiz oranı gelmektedir. Bu oran aklın ve mantığın kabul edemeyeceği büyüklüktedir. Gerek kredi kartı ve gerekse bireysel kredilerde hem faiz hem de faiz dışı enstrumanlardan elde edilen banka kazançları burada da bütün ağırlığı ile hissedilmektedir. Kimsenin kar etme haklarını sorgulayamayız, ama bankalarımızın kendilerine tanınmış imtiyazları, müşterilerini istismar aracı olarak kullanmalarına da razı olamayız” dedi.
Esen kalın...
[email protected]

Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
  Toplam yorum 0   Onay bekleyen 0  


Yorumunuz editörlerimiz tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.
 

Bu yazı henüz yorumlanmamış...


 Yazarın Diğer Yazıları
 
  ÇOK OKUNANLAR
  YAZARLAR

 
EMİN VAROL
 
GAZETEC? ACI S?YLER !

 
Ercan Deva
 
Hatalar Zinciri ve Ortak Akıl

 
MURAT ŞAHİN
 
Matematik Ucuzlugu

 
Cahit Saraçoğlu
 
100 Milyar Liralık Destek Alacaklar
  ÇOK YORUMLANANLAR
  ANKET
Ekrem İmamoğlu CHP Genel Başkanı Olmalı mı?
Evet
Hayır
İlgilenmiyorum
 Sonuçları göster   
 
 
RSS

Add to Google
Medya Spot'ta yayınlanan her türlü yazı ve haber kaynak belirtilmeden kullanılamaz.  Sayfalarımızda kaynak belirtilerek yayınlanan haberler ilgili kaynağa aittir ve bu haberlerin kopyalanması durumunda, tüm sorumluluk kopyalayan kişi / kuruma ait olacaktır. Başka kaynak veya gazeteden alıntı yazarlar ve site yazarlarına ait yazılardan dolayı Medya Spot sorumlu tutulamaz.