Hukuk ve Yeni Türkiye...

Yeni Türkiye filan hikaye...

Yeni Türkiye insanın kafasında...

Yani lafla olacak şey değil.

Yeni Türkiye demek, Batı düzeyine ulaşmak demek.

Biz bunu Lozan'dan bu yana gerçekleştiremiyoruz.

Çünkü her alanda oyalanıyoruz.

Kim oyalıyor?

Tabii ki siyasetciler.

Çok partili hayata geçişimizden bu yana Batı'ya, yani Avrupa Kıtasına doğru yolculuğumuz

sürüyor.

Sürüyor ama Istanbul'un Avrupa yakasından öteye gidemiyoruz.

Kuzey ve Kuzeybatı komşularımız, 7O yıl boyunca komünizmden bir şey olmayacağını anladılar

ve şimdi Batı ittifakı içinde yer aldılar ve alıyorlar.

Biz ise 7O yıldır “Ya komünizm gelirse?” korkularıyla demokraside yol aldık, ama bir arpa boyu

gidemediğimizi şimdi anladık.

Batı'ya doğru Mehter yürüyü ile kesintisiz yürüseydik, Viyana kapılarına değil, Kuzay Kutbuna

dahi ulaşmıştık.

Hala Edirne sınırındayız.

Şimdi de 2014 yılının siyasileri, yani iktidar “Yeni Türkiye” diye hayali bir hedef koyara halkı

yani bizleri oyalamaya devam ediyor.

İnsan hakları yerlerde sürünüyor.

Hak arama özgürlüğü yok.

Fikir özgülüğü, hak getire...

Medya “sahibinin sesi” olmuş.

Hukuk karpuz gibi ikiye bölünmüş.

“İdare”nin üstünde “ vesayet” gömleği hala var.

Devlet “parelel” ile ortaklık yapmış, henüz farkında..

Üstüne üstlük devletimizin gizlisi saklısı kalmamış, önüne gelen ülkeyi dinlemiş, sırlarımıza

ulaşmış.

Yeni ve çiçeği burnundaki AKP Hükümeti ise geçmiş yıllarda sık sık gündeme getirilen, ağızlarda

sakız olmuş, pulları dökülmüş eski bir sloganı seslendirme ihtiyacı içinde.

“Yeni Türkiye”denilerek eskimiş, naftalin kokan bir şarkı Davutoğlu hükümetince piyasaya

sürülmeye çalışılıyor amma...

Artık yemezler...

Çünkü herkes tarafından biliniyor ki, Yeni Türkiye'nin yolu adaletten­hukuktan geçer.

Eğer Devlet erkanı, yılda bir yapılan Yargı Yılı açılışına katılmıyorsa, en çok ihtiyacını

hissettiğimiz hukuk alanını topluca boykot ediyorsa, iş bitmiş demektir.

Hukuk olmadan yeni Türkiye'ye nasıl ulaşılır?

Birileri çıksın, bizi aydınlatsın.

Yalansız, dolansız anlatsın ama...

Biz de ikna olalım ve gaz (!)verelim yeni hükümetin başına:

“Brawo Ahmet, sen bu yolda devam et” diyebilelim...